ABD’de Çifte Vatandaşlık Tartışması: Yeni Tasarı Milyonları Etkileyebilir

ABD’de yaşayan çifte vatandaşları yakından ilgilendiren önemli bir gelişme, Washington gündemini son günlerde yeniden hareketlendirdi. Ohio Senatörü Bernie Moreno, ABD’de çifte vatandaşlık uygulamasını tamamen sona erdirmeyi amaçlayan yeni bir yasa tasarısı sundu. “Exclusive Citizenship Act” adıyla bilinen tasarı, hem Amerikan diasporasında hem de iki vatandaşlığa sahip milyonlarca kişi arasında yoğun tartışma yarattı.

Moreno’nun teklifine göre, başka bir ülkenin vatandaşlığına sahip olan ABD vatandaşları bir seçim yapmak zorunda kalacak. Yani bireyler ya yabancı ülke vatandaşlığını bırakacak ya da ABD vatandaşlığını otomatik olarak kaybedecek.

Bu radikal değişiklik önerisi, ABD’nin 1967’den beri uyguladığı mevcut politikaların tam tersi yönde ilerliyor. Çünkü bugün geçerli olan ABD yasalarına göre, Amerikan vatandaşları başka bir ülkenin vatandaşlığını aldıklarında ABD vatandaşlıklarını otomatik olarak kaybetmiyor. Yani çifte vatandaşlık, federal yasalar tarafından fiilen kabul edilen bir durum.

Tasarının Arka Planı ve Moreno’nun Gerekçesi

Kolombiya doğumlu olan Bernie Moreno, bu tasarının gerekçesini “Amerikan vatandaşlığı bölünmez sadakat gerektirir” şeklinde açıklıyor. Moreno’ya göre bir kişinin iki farklı ülkeye bağlılık göstermesi, ABD çıkarları ile çelişebilir ve ulusal güvenlik açısından risk oluşturabilir.

Bu görüş, özellikle Cumhuriyetçi Parti’nin bazı kesimlerinden destek görse de, hem Demokrat Parti’de hem de Cumhuriyetçilerin ılımlı kanadında tepkiyle karşılanmış durumda.

Milyonları Etkileyebilir

ABD Nüfus Sayım Bürosu verilerine göre ülkede yaklaşık 40 milyon göçmen kökenli kişi bulunuyor. Bunların önemli bir bölümü çifte vatandaşlık statüsüne sahip ya da başka bir ülke vatandaşlığı alma hakkına sahip.

Bu yasa geçerse:

  • Türkiye, Meksika, Kanada, Hindistan gibi ülkelerle çifte vatandaşlığı olan milyonlarca kişi
  • ABD’de doğup ebeveynleri sebebiyle başka bir ülkenin vatandaşlığını otomatik kazanan çocuklar
  • Yatırım yoluyla başka ülkelerde vatandaşlık alan Amerikalılar

çok ciddi bir hukuki ve kimlik sorunuyla karşı karşıya kalacak.

Göçmen toplulukları, bunun “aile bütünlüğü”, “uluslararası seyahat özgürlüğü” ve “mülkiyet hakları” üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini savunuyor.

Peki Tasarının Geçme İhtimali Var mı?

Uzmanlara göre şu anki siyasi dengeler göz önüne alındığında, tasarının Kongre’den geçmesi oldukça zor.

Bunun üç temel nedeni var:

  1. Çifte vatandaşlık ABD’de artık normalleşmiş bir uygulama. Kongre’nin bu kadar büyük bir kitleyi ilgilendiren bir yapıyı radikal biçimde değiştirmesi düşük ihtimal.
  2. Demokratlar tamamen karşı. Partinin çifte vatandaşlığı destekleyen net bir tutumu var.
  3. Cumhuriyetçi Parti içinde bile destek tam değil. Göçmen kökenli Cumhuriyetçiler ve iş dünyası bu değişikliği gereksiz ve zararlı buluyor.

Bu nedenle tasarının şu aşamada sembolik bir çıkış olduğu ve kamuoyu tartışması yaratmayı hedeflediği yorumları yapılıyor.

Neden Şimdi Gündeme Geldi?

ABD’de yaklaşan seçim süreçleri ve göçmenlik politikaları üzerindeki sert kutuplaşma, bu tür tasarıların daha görünür hale gelmesine neden oluyor. Özellikle son yıllarda yatırım yoluyla vatandaşlık programlarının küresel ölçekte artması, ABD’de bazı politikacıları bu konuya daha agresif yaklaşmaya itiyor.

Bernie Moreno’nun tasarısı, “Amerikan kimliği” ve “ulusal sadakat” vurgusuyla taban desteğini güçlendirmeyi amaçlayan politik bir hamle olarak görülüyor.

NotteGlobal Yorumluyor

Yatırım, göç ve uluslararası mobilite alanında çalışan NotteGlobal, bu gelişmenin özellikle Avrupa’da veya Karayipler’de ikinci vatandaşlık arayışında olan Amerikalılar için önemli bir konu olduğunu vurguluyor.

NotteGlobal adına değerlendirme yapan Yusuf Boz’un görüşü şöyle:

“ABD’de çifte vatandaşlığın tamamen kaldırılması hem teknik hem sosyolojik açıdan çok zor. Ancak bu tür tartışmaların alevlenmesi bile, yatırım yoluyla farklı haklar elde etmek isteyen bireyler için önemli sinyaller taşıyor. Dünya genelinde mobilite, vize serbestisi ve yatırım güvenliği giderek daha değerli hale geliyor.”

Boz, özellikle Türkiye gibi diaspora nüfusu yoğun ülkeler için bu tür gelişmelerin yakından takip edilmesi gerektiğini belirtiyor.