Türkiye’deki Belirsizlik, Golden Visa Programlarına İlgiyi Rekor Seviyeye Taşıdı

Türkiye’de son dönemde yaşanan siyasi ve ekonomik belirsizlikler, yurtdışında yatırım yaparak alternatif yaşam hakkı elde etmek isteyen vatandaşların sayısında ciddi bir artışa neden oldu. Özellikle Avrupa ülkelerinin sunduğu Golden Visa programlarına yönelik talep, 2025 yılında tarihi bir zirveye ulaştı.

Edinilen verilere göre, yalnızca 2024 yılı içerisinde Yunanistan’ın Golden Visa programına yapılan Türk başvurularında %162’lik bir artış kaydedildi. Uzmanlar, bu eğilimin 2025 yılında daha da hızlanacağını öngörüyor.

Ekonomik ve Politik Riskler Yatırımcıyı Alternatif Arayışlara Yöneltti

Türkiye’de yüksek enflasyon, döviz kuru oynaklığı ve siyasi belirsizlik gibi faktörler, yatırımcıların güvenli ve öngörülebilir bir geleceğe ulaşma arayışlarını hızlandırdı.

Bu kapsamda Golden Visa programları, hem yasal oturum hakkı sunmaları hem de Avrupa genelinde serbest dolaşım imkânı sağlamaları nedeniyle Türk yatırımcılar için cazip bir çözüm haline geldi.

Yatırımla ikamet hakkı sağlayan programlar, aynı zamanda eğitim, sağlık ve iş kurma gibi temel haklara da erişim imkânı tanıyor. Bu durum, yalnızca bireysel yatırımcıları değil, ailelerini de güvence altına almak isteyenleri harekete geçiriyor.

Türk Yatırımcıların Tercih Ettiği Başlıca Ülkeler

Avrupa ülkeleri arasında Yunanistan, Portekiz ve Malta, Türk yatırımcıların en çok rağbet gösterdiği ülkeler olarak öne çıkıyor.

Yunanistan, sunduğu 250.000 Euro’dan başlayan gayrimenkul yatırımıyla hem erişilebilir hem de hızlı işlem süreçleri sunan bir Golden Visa programı sağlıyor.

Portekiz ise fon yatırımı veya kültürel projelere katkı gibi alternatiflerle, AB vatandaşlığına giden yol için önemli bir kapı aralıyor.

Malta ise kalıcı oturum izni veren yapısıyla, özellikle ikamet zorunluluğu olmadan Avrupa’da yerleşim hakkı kazanmak isteyenlerin ilgisini çekiyor.

Golden Visa Programları Neden Bu Kadar Popüler?

Golden Visa programlarının sunduğu avantajlar yalnızca ikamet hakkı ile sınırlı değil.

Bu programlar sayesinde yatırımcılar:

• Schengen bölgesinde vizesiz seyahat edebiliyor,

• Aile bireylerine eğitim ve sağlık gibi temel kamu hizmetlerine erişim sağlıyor,

• Uluslararası iş ve yatırım ağlarına daha kolay entegre olabiliyor,

• Finansal varlıklarını daha güvenli ekonomilerde çeşitlendirme fırsatı buluyor.

Özellikle Türkiye gibi döviz kuru dalgalanmalarının yoğun olduğu ülkelerde, yatırımı Euro ya da Dolar bazında koruma altına almak, Golden Visa yatırımcılarının stratejik hedefleri arasında yer alıyor.

Program Şartlarında Değişiklik Beklentisi Hızlandırıcı Etki Yarattı

Öte yandan, birçok Avrupa ülkesinin Golden Visa şartlarında sıkılaştırmaya gitmesi ya da programları kapatma yönündeki planları, yatırımcılar üzerinde “şimdi hareket et” baskısı yaratmış durumda.

Örneğin Portekiz, 2024 yılı itibarıyla doğrudan gayrimenkul yatırımıyla oturum hakkı veren seçeneklerini büyük ölçüde sınırlandırdı.

Benzer şekilde Yunanistan’ın da ilerleyen dönemde yatırım eşiklerini artırması gündemde.

Bu nedenle, 2025 yılı, Türk yatırımcılar için uygun koşullarda Golden Visa programlarına başvurulabilecek son avantajlı dönemlerden biri olabilir.

Alternatif Gelecek Arayışı Hız Kazanıyor

Türkiye’de artan belirsizlik ortamı, yatırımcılar için ikinci bir yaşam planı oluşturmayı zorunlu hale getiriyor.

Bu bağlamda Golden Visa programları, hem yatırım güvenliği hem de özgür yaşam seçenekleri sunarak Türk yatırımcıların geleceğe daha güvenle bakmasını sağlıyor.

Uzmanlara göre, mevcut koşullar devam ettiği sürece, 2025 ve sonrasında Golden Visa başvurularında yeni rekorlar kırılması kaçınılmaz görünüyor.