Trump Card Vizesi ABD Resmi Formlarında Görünmeye Başladı: Yasal Tartışmalar Başladı

Trump Card Vizesi Resmi Olarak Açıklanmadan Sisteme Girdi

2025 yılının başında ABD Başkanı Donald Trump tarafından gündeme getirilen Trump Card Vizesi, büyük yatırımcılar için oldukça tartışmalı bir göçmenlik planı olarak dikkat çekmişti.

Program, 5 milyon dolarlık bir yatırım karşılığında ABD’de oturum ve ilerleyen süreçte vatandaşlık hakkı vaat ediyor. Henüz Kongre onayı olmadan tanıtılan bu sistem, uygulamaya geçip geçmeyeceği konusunda belirsizlik yaratmıştı.

Ancak sürpriz bir gelişme ile bu vize türü artık ABD’nin resmi göçmenlik başvuru formlarında yer almaya başladı. Başta Global Entry gibi programlarda olmak üzere başvuru yapan kişiler, Trump Card Vizesi başvurusu yapıp yapmadıklarını soran yeni alanlarla karşılaşıyor.

Bu durum, yasanın önünde mi yoksa arkasında mı olduğuna dair ciddi soruları beraberinde getirdi.

Trump Card Vizesi Nedir ve Neden Tartışılıyor?

Trump Card Vizesi, daha önce uygulanan ve yatırım yoluyla oturum imkanı sunan EB-5 vizesine benzer bir yapıya sahip. Ancak EB-5 vizesinde minimum yatırım tutarı 800 bin dolar ile 1 milyon dolar arasında değişirken, Trump Card Vizesi için bu rakam çok daha yüksek: 5 milyon dolar.

Programın amacı, ultra zengin yatırımcıları ABD’ye çekmek ve böylelikle ekonomiye büyük ölçekli sermaye girişi sağlamak. Ancak işin hukuki boyutu, programın meşruiyetini sorgulanır hale getiriyor.

Çünkü ABD’de yeni vize türlerinin yürürlüğe girmesi için Kongre’nin onayı gerekiyor. Trump Card Vizesi ise henüz böyle bir sürece girmeden uygulamaya alınmış görünüyor.

Resmi Formlarda Yer Alması Hukuki Sorunları Gündeme Getirdi

Trump Card Vizesi’nin resmi formlara girmesi, ABD hukuk çevrelerinde ve göçmenlik uzmanları arasında endişeye yol açtı.

Genelde bu tür programların yürürlüğe girmesi için:

• Kongre onayı

• Başkanlık imzası

• Kamuoyu duyurusu ve detaylı düzenlemeler gereklidir.

Ancak Trump Card Vizesi için bu süreçlerin hiçbiri yaşanmadan uygulamada yer alması, yasal zemin konusunda büyük tartışmalar başlattı. Hukukçular, bunun “kanun yapma yetkisinin aşılması” anlamına gelebileceğini ve programın mahkemelerde iptal edilebileceğini belirtiyor.

Program Hakkında Endişeler: Zenginlere Ayrıcalık mı?

Trump Card Vizesi’nin en çok eleştirilen yönlerinden biri de, yalnızca en zengin yabancı yatırımcıları hedef alması.

Eleştirmenler, böyle bir programın:

• Adalet ilkesine zarar vereceğini,

• Küresel eşitsizlikleri daha da artıracağını,

• Yalnızca parası olanların ABD’ye daha kolay erişmesine yol açacağını savunuyor.

Bunun yanında, programın onaysız bir şekilde resmiyete geçmesi “hukukun üstünlüğü” kavramını da sorgulatıyor.

Yusuf Boz’dan Programın Geleceğine Dair Önemli Yorum

Konuyla ilgili görüş belirten yatırım ve göçmenlik uzmanı Yusuf Boz, Trump Card Vizesi’nin yatırımcılar için ilginç fırsatlar sunduğunu ancak yasal belirsizliklerin büyük bir risk unsuru oluşturduğunu ifade etti:

“Trump Card Vizesi çok yüksek bir yatırım barajıyla geliyor ve bu yalnızca ultra zenginleri hedefleyen bir model. Ancak programın Kongre onayı olmadan devreye alınması, yatırımcılar açısından ciddi bir hukuki risk yaratıyor. Sürecin netleşmesi ve tamamen yasal zemine oturtulması yatırımcılar açısından çok kritik.”

Boz ayrıca, bu tarz yeni programların ancak şeffaflık ve sağlam yasal temellerle başarıya ulaşabileceğini vurguladı.

Belirsizlik Devam Ediyor

Trump Card Vizesi, yasal düzenlemeler tamamlanmadan uygulamaya alınmasıyla birlikte ABD göçmenlik politikasında yeni ve oldukça tartışmalı bir sayfa açtı.

Özellikle resmi göçmenlik formlarında görünmeye başlaması, bunun sadece bir fikir değil, aynı zamanda operasyonel düzeye geçmiş bir girişim olduğunun göstergesi.

Ancak programın geleceği halen net değil.

Kongre onayı olmadan uygulanan bu sistemin:

• Hukuki geçerliliği,

• Siyasi desteği,

• Ve kamuoyu tepkisi

önümüzdeki dönemde Trump Card Vizesi’nin devam edip etmeyeceğini belirleyecek.

Dünyanın dört bir yanındaki yatırımcılar ve hukukçular gözlerini ABD’ye çevirmiş durumda. Yakın zamanda çok daha büyük tartışmaların gündeme gelmesi bekleniyor.