
ABD’nin 5 Milyon Dolarlık Vize Planına Rağmen AB Golden Visa Programları Daha Cazip
ABD, geçtiğimiz haftalarda “Altın Kart (Gold Card)” adını verdiği yeni bir yatırım yoluyla oturum programı planını açıkladı. Bu yeni sistemle, 5 milyon dolar yatırım yapan yabancı yatırımcılara ABD’de oturum ve çalışma hakkı verilmesi planlanıyor. Ancak uzmanlara göre, Avrupa Birliği ülkelerinde uzun süredir başarıyla uygulanan AB Golden Visa programları hâlâ çok daha avantajlı.
NotteGlobal kurucusu ve uluslararası yatırım danışmanı Yusuf Boz, ABD’nin bu yeni vize planının dikkat çekici olduğunu ancak yatırımcılar için Avrupa’nın hâlâ daha cazip bir seçenek sunduğunu belirtiyor.
“Sadece oturum hakkı değil, kültür, yaşam kalitesi, eğitim ve sağlık gibi birçok artı Avrupa’da mevcut. Üstelik tüm bunlara ABD programının dörtte biri fiyatına ulaşmak mümkün,” diyor Boz.
AB Golden Visa Programlarının Üstünlükleri
Yunanistan, Portekiz ve Letonya gibi AB ülkelerinde uygulanan Golden Visa programları, çoğunlukla 250.000 Euro gibi daha düşük yatırım tutarlarıyla oturum hakkı sağlıyor. Bu programlar sadece yatırımcıyı değil, eş ve çocukları da kapsayacak şekilde geniş bir aile oturumu sunuyor.
Yusuf Boz, yatırımcıların “tahmin edilebilir ve güvenli programları” tercih ettiğini belirterek, Avrupa’daki programların bu ihtiyaca daha iyi cevap verdiğini vurguluyor:
“AB Golden Visa programları hem yasal açıdan daha şeffaf hem de yıllardır uygulanan, oturmuş sistemler. Bu yatırımcı için büyük bir güven unsuru,” diyor.
Schengen Avantajı ve Serbest Dolaşım
AB Golden Visa sahipleri, 27 Avrupa ülkesinde serbest dolaşım hakkına sahip oluyor. Bu da iş dünyasından eğitime, turizmden ticarete kadar birçok kapıyı aralıyor. Bu avantaj, özellikle çocukları Avrupa’da eğitim alacak olan aileler için büyük önem taşıyor.
Öte yandan, ABD’nin sunduğu Gold Card programı sadece Amerika sınırları içinde geçerli. Ne Schengen serbest dolaşımı sağlıyor ne de kültürel entegrasyon açısından Avrupa’daki kadar çeşitli fırsatlar sunuyor.
Kültürel ve Nesiller Arası Yatırım
Boz’a göre, Avrupa programlarının gözden kaçan bir avantajı da gelecek nesillere yatırım imkanı sunması.
“Birçok aile, Avrupa vatandaşlığıyla çocuklarının daha özgür, daha kaliteli bir yaşam sürmesini hedefliyor. AB Golden Visa, bu uzun vadeli hedef için en mantıklı araç,” diyor.
ABD programı ise şu an için yüksek yatırım eşiği ve sınırlı avantajlarıyla daha çok kısa vadeli kazanç odaklı gibi görünüyor.
2025 ve Sonrası İçin Yatırımcı Tavsiyeleri
Yusuf Boz, özellikle Güney Avrupa ülkelerindeki yatırım programlarının bu yıl da büyük ilgi göreceğini öngörüyor. Yunanistan’ın programını güçlendirmesi, Portekiz’in fon yatırım seçeneklerinin çeşitlenmesi ve Letonya gibi ülkelerin uygun giriş seviyeleri, yatırımcıları cezbetmeye devam ediyor.
ABD tarafında ise henüz netleşmemiş detaylar, vergi sistemi, aile üyelerinin kapsamı gibi konular yatırımcıları temkinli davranmaya itiyor.
“ABD’nin bu pazarda yer alması güzel ama Avrupa ile rekabet edebilmesi için çok daha fazlasını sunması gerekir. Sadece yüksek bir fiyat etiketiyle değil; şeffaflık, yaşam kalitesi ve hız gibi konularda da yatırımcıyı ikna etmesi gerekir,” diye ekliyor Yusuf Boz.
ABD’nin yeni Gold Card vizesi yatırım göçü dünyasında heyecan yaratsa da, mevcut haliyle AB Golden Visa programlarının cazibesine ulaşması zor görünüyor. Avrupa’nın düşük maliyetli, aile dostu ve yaşam odaklı yapısı, yatırımcıların hâlâ ilk tercihi olmasını sağlıyor.
Yusuf Boz’un yorumları, yatırım kararlarında sadece fiyatın değil, kültürel uyum, eğitim fırsatları, serbest dolaşım ve uzun vadeli planlamanın da belirleyici olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.