Yurt dışına ev sahibi olmanın birçok kolaylığı ve zorlukları ulunuyor. ABD’de ev sahibi olmak ise bazı stratejiler takip edilerek kolaylaştırılabilir. ABD’de ev sahibi olmak için oturma izni ya da vatandaşlık gibi çeşitli vizelere ihtiyaç duyulmuyor. Bu sayede kolayca yabancıların da ev sahibi olması destekleniyor. ABD’de her ne kadar ev satın alma süreci yabancılar için de ...
Yurt dışına ev sahibi olmanın birçok kolaylığı ve zorlukları ulunuyor. ABD’de ev sahibi olmak ise bazı stratejiler takip edilerek kolaylaştırılabilir. ABD’de ev sahibi olmak için oturma izni ya da vatandaşlık gibi çeşitli vizelere ihtiyaç duyulmuyor. Bu sayede kolayca yabancıların da ev sahibi olması destekleniyor.
ABD’de her ne kadar ev satın alma süreci yabancılar için de kolayca işlese de ev satın almak doğrudan vatandaşlık ya da oturma izni gibi haklar tanımamaktadır. Bu yönüyle sürecin değerlendirilmesi ve gayrimenkul yatırımına ek olarak ABD’de yaşamak isteyenlerin de süreci iki koldan yürütmeleri gerekecektir.
Emlak piyasalarının durumuna, Amerika’da emlak yatırımı yapılacak eyalete ve bölgeye göre ABD’de ev sahipliği kolay olabileceği gibi yabancılar için zahmetli bir süreci de beraberinde getirebilir. Faiz oranları, finansman koşulları, emlak piyasaları ve kişisel finansal durumlar ev alma sürecinizi etkileyecek faktörler arasında sayılmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), dünyanın en büyük emlak piyasalarından birine sahiptir. Fırsatlar ülkesi olarak da bilinen ABD’de emlak yatırımı yapmak ise birçok faktöre bağlı olarak kolay veya zor olabilir. Genel olarak ABD’de ev sahibi olmak diğer ülkelere göre daha kolaydır. Bunun nedeni ise emlak piyasalarının daha istikrarlı oluşu ve ipotek faiz oranlarının daha düşük olmasından kaynaklanır.
Dünya genelinde ev sahipliği oranları açısından Çin ve ABD her zaman listenin ilk sıralarında yer alan iki ülke olmayı başarıyor. United States Census Bureau verilerine göre ABD’de ev sahipliği oranı %66 seviyelerinde seyretmektedir. 18 yaş ve üstü nüfusun yüzde 65’inden fazlasının kendi evine sahip olduğu ifade edilmektedir.
Eyaletlere göre ABD’de mülk sahipliği oranları değişmektedir. California’da mülk sahipliği oranları %59’un üzerindeyken, Texas’ta bu oran yüzde 70’lere kadar dayanmaktadır. Ortalama verilere göre ABD’de mülk sahipliği oranı yüzde 66 seviyelerine dayanmaktadır. Amerika şehirleri ve nüfusu başta olmak üzere eyaletlere göre bu oranlar değişmektedir.
ABD’de mülk sahipliğinin yıllara göre yükseliş ve düşüş oranları dikkat çekmektedir. Mülk sahipliği oranı, 1965 yılından günümüze kadar düşüş eğilimi göstermektedir. Yüzde 66 olan konut sahibi olma oranı, 2022 yılının ilk çeyreğinde yüzde 65,4 2022 yılının son çeyreğinde ise yüzde 65,9 olarak ölçülmüştür. United States Census Bureau verilerine göre, ABD’de mülk sahipliği oranları 1960’lı yıllardan itibaren düşüş eğilimi gösterdiği belirtilmektedir.
ABD’de yerli ev sahipleri kadar yabancı uyruklu kişiler de ev sahibi olabiliyor. Amerika’da yabancı uyrukluların mülk sahibi olmasını engelleyen herhangi bir kısıtlama bulunmuyor. Bu durum yabancıların da konut sahibi olmasını teşvik etmektedir. Özellikle güçlü bir emlak piyasasında ev sahibi olmak yabancı yatırımcılar açısından cezbedicidir.
ABD’de yabancıların mülk sahipliği oranı yaklaşık %10 seviyelerinde görülmektedir. Eyaletlere göre yabancıların yoğun olduğu yerler arasında California gibi bölgeler öne çıkmaktadır. ABD’de yabancılara yönelik de konut satışları devam etmektedir.
Amerika’da ev sahibi olma süreci birçok yasal prosedürü içinde barındırmaktadır. İlk olarak ev arama süreci ve sonrasında anlaşma süreçleri gelecektir. Bütçeniz ve ihtiyaçlarınız ile uyumlu evi bulduktan sonra ev sahibi olma sürecinde teklif verme ve sözleşme imzalama süreçleri takip edilir. Beğendiğiniz evlere teklif verirken evin gerçek değerini ve yatırım potansiyellerini de bilmek önemlidir.
ABD’de ev sahibi olma süreci Amerika vizesi olmadan da yapılabilir. Online bazı platformlar üzerinden mülk aramam sürecini başlatarak filtreleme seçenekleriyle ihtiyacınıza uygun evleri kolayca listeleyebilirsiniz.
Mülk arama süreci ABD’de ev sahibi olmak isteyenlerin karşılaştıkları ilk zorluklardan biridir. Bilindiği üzere Amerika yüz ölçümü ve 350 milyona dayanan nüfusu ile emlak piyasalarının en büyük olduğu ülkelerden biridir. Ülkenin eyalet sistemine sahip olması ve çok sayıda emlak türünün bulunması ev arama ve seçme sürecini zorlaştıracaktır.
ABD’de ev bulmak için güvenilir olduğu kadar popüler olarak da tercih edilen online emlak platformlarından bazıları kısaca şunları:
Sadece online platformlardan değil, aynı zamanda profesyonel emlak acenteleri ve emlak danışmanlarıyla da çalışarak bu süreci kolaylaştırmanız mümkündür.
Eyalet, şehir, bölge ve emlak türü seçildikten sonra bütçenize uygun bir ev için teklif vermeniz gerekecektir. Emlakçı aracılığıyla veya doğrudan kendiniz satıcı ile iletişime geçerek teklif vermeniz mümkündür.
Teklif verme sürecince taraflar arasında görüşmeler ve pazarlıklar olabilir. Bu aşamanın ardından bir sözleşme hazırlanarak satın alma sürecine vakit kaybetmeden başlanması gerekiyor. Teklifte anlaşılması halinde yasal süreçlere geçmeden önce hukuki danışmanlık ve uzman görüşü alınması da süreci sizin açınızdan kolaylaştıracaktır.
Amerika’da ev almaya karar verdikten sonra ilk iş finansman sağlamak olacaktır. İpotek ve finansman süreci ABD’de veya bulunduğunuz ülkede farklılık gösterebilir. Emlak yatırımı için kredi ihtiyaçlarının ABD’den yürütülmesi çok daha avantajlı olabilir. Kredi başvurusunun onaylanmasının ardından hazırlayacağınız net bütçe ile teklif verme sürecini yönetmek daha faydalı olur. Bu nedenle ilk olarak bütçe planlaması yapılması ve finansman eksiği uygun kredi ve ipotekler ile tamamlanmalıdır.
ABD’de ev sahibi olmanın maliyeti sadece ev fiyatıyla değil, ev fiyatına ek olarak ortaya çıkacak ek maliyetlerin de karşılanması ile mümkündür. Evin yasalara uygun şekilde el değiştirmesini sağlamak için eyaletlerin kendi belirlemiş oldukları ev satın alma süreçlerinin tamamlanması gerekiyor. Bu süreç içinde vergiler, sigorta ve diğer masraflar değişiklik gösterecektir.
ABD’de ev sahibi olmanı maliyetlerini etkileyen temel faktörler ise şunlardır:
Maliyetleri etkileyen daha pek çok unsur bulunuyor. ABD’de ortalama 420 bin dolar ev fiyatlarının üzerine bu tür masraflar da eklendiğinde ücret bir hayli artmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde ev fiyatları ve ipotek oranları her dönem farklılık göstermektedir. Son yıllarda ise ABD’nin ve ABD Merkez Bankası’nın (FED) enflasyon ile mücadelesi kapsamında artan faizler ipotek oranlarını yükseltmiştir.
ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre konut satışları son yıllarda en yüksek seviyelere dayanmıştır. 2022 – 2023 verilerinin karşılaştırılmasında ise belirli bir ay için yüzde 8,2 düşüşle ortalama konut fiyatlarının 420 bin 800 dolar seviyesine geldiği aktarılıyor. Gelecek dönemde ise oranlarda mevcut piyasa koşullarına göre birçok değişiklik görülebilir.
ABD’de ev satın alanların karşılaşacakları ek maliyetler arasında vergi, sigorta prim ödemeleri ve bakım – onarım maliyetleri önemli bir pay almaktadır. Vergi oranları ABD’de eyaletlere ve evin değerine, emlak türüne göre değişmektedir. Sigorta poliçeleri ise yine evin değeri, bölge, olası risk faktörleri ve sigorta şirketlerine göre değişiyor.
Dekorasyon, bakım, onarım ve ev yenileme çalışmaları ile en büyük maliyetleri oluşturan unsurlar olarak değerlendirilebilir. Genel bütçe planlamasında bu tür maliyetleri doğru şekilde belirlemek ve hepsini eklemek olası borçlanma sorunlarının ve sürpriz giderlerin çıkmasını önleyecektir.
Gayrimenkul satın alımlarının tümünde potansiyel birçok ek maliyet ve masraf ortaya çıkabilir. Kredi masraflarından ek diğer giderlere kadar pek çok beklenmedik masraf sizleri bekliyor olacak. Bu nedenle bütçe hazırlanırken belirli bir esneme payı bırakılması da önemlidir. Bu sayede beklenmedik giderlere karşı da önlem alınabilir.
Potansiyel olarak ek maliyet ve giderler arasında şunlar en sık karşılaşılan masraflar arasında gösterilebilir:
Gayrimenkul yatırımlarının tümünde sürpriz masraflara karşı tüm yatırımcıların temkinli olmaları gerekiyor.
Ev sahibi olmak birçok yönden avantajlıdır. Özellikle ABD’de gibi güçlü bir ekonomiye ve emlak piyasalarına sahip olan ülkelerde avantajlar artmaktadır. Her ne kadar avantajlar yüksek olsa da bazı potansiyel riskler ve dezavantajlar da zaman içinde ortaya çıkabilir. Amerika oturum izni almak için tek başına ev sahibi olmak yeterli olmayacağı için bu birçok kişi için bir dezavantaj yaratabilir.
Ev sahipliğinin ilk akla gelen avantajı finansal yönden kişilere destek sunmasıdır. Uzun vadeli bir yatırım aracı olan emlak yatırımları, bireylerin gelecekte finansal güvencelerini olmasını sağlar. Yıllar geçse de emlak piyasalarında değer kayıpları çok sık görülen bir durum değildir. Bu nedenle finansal olarak ev sahipliğinin bilhassa ABD gibi ülkelerde avantajları oldukça fazladır.
ABD’de ev sahipliği yaşam tarzınızda da bazı avantajlar sağlar. Her ne kadar doğrudan Amerika’da ev sahibi olmak vatandaşlık ya da oturma izni sağlamasa da bu süreçleri kolaylaştırabilir. ABD’de ikamet etmek için kendi evinizi tercih edebilirsiniz. Ev sahipliğinin ABD’de sunduğu en büyük avantajlardan biri yüksek refah düzeyi ve yaşam standartları sayesinde daha konforlu bir hayat sürülmesidir.
Kira giderlerinizin olmaması veya evinizi kiralayarak düzenli olarak kira geliri elde edilmesi gibi konular da ev sahipliğinin sunduğu en büyük avantajlar arasında yer alıyor. Sadece Amerika’da değil, dünyanın her yerinde ev sahibi olmak benzer avantajlar sunar.
Ev sahipliğinizde karşınıza çıkabilecek bazı riskler bulunuyor. Bu riskler arasında düşük de olsa evin değer kaybı yaşamasıdır. Ekonomik koşullarda ortaya çıkacak bazı faktörler evinizin değerinin düşmesine neden olabilir. Bölgesel faktörler, kiracılardan kaynaklı sorunlar ve diğer birçok faktör ev sahipliğinin potansiyel dezavantajları olarak sayılacaktır.
Beklenmedik masraflar, kolay satış ve kiralanabilir olmasının kaybolması ve bulunduğu bölge itibariyle oluşacak dezavantajları önceden hesaplamanız gerekir. Çoğu zaman ev sahiplerinin yanlış lokasyonda gayrimenkul seçimleri söz konusu dezavantajların ortaya çıkmasına neden olan faktörler arasında sayılmaktadır. Bu sorunun aşılması için önceden doğru bir planlama ve piyasa araştırması yapılması gerekir.
Amerika’da ev sahibi olmayı kolaylaştıran önemli bir faktör yabancıların da kolayca ev sahibi olabilmeleridir. Yabancıların ülke genelinde ev sahibi olmasını engelleyecek büyük ölçekli kısıtlamalar şimdilik bulunmuyor. Ev almayı kolaylaştıracak diğer unsurlar ise özellikle bazı bölgelerin kalkındırılmasına yönelik olarak sunulan teşviklerdir.
ABD’de her eyalet kendine özgü bazı yasalara ve sınırlamalara sahiptir. Bu nedenle eyaletlere göre ev sahibi olmadan önce ne tür teşvikler alabileceğiniz öğrenmeniz tavsiye ediliyor. ABD’de ev sahibi olmak için süreci kolaylaştıracak birçok çözüm önerisini deneyebilirsiniz.
Finansal destek ve teşvikler sayesinde ABD’de ev sahibi olma süreçleri vatandaşlar için kolaylaştırılabiliyor. Bazı eyaletlerde belirli şartları sağlayan kişiler için finansal destek ve teşvikler de sunuluyor. Diğer önemli bir finansal kolaylık ise ABD’de ikamet etme zorunluluğu olmadan kredilere başvurulabiliyor olmasıdır. Bu sayede yabancıların da bir şekilde ev sahibi olmasına yönelik teşvik sağlanmış oluyor.
Emlak danışmanlarının faaliyetleri ABD’de oldukça yaygındır. ABD gibi ülkelerde bu tür hizmetleri almak adeta bir zorunluluk haline gelmiştir. Emlak danışmanlarının verdiği hizmetler sayesinde aradığınız evi daha kısa sürede bulmak ve satın alma sürecini kolay bir şekilde tamamlamak mümkündür.
Emlak danışmanları ve Notte Global tarafından bu süreci sizin için kolaylaştıracak birçok çözüm önerisi de bulunuyor.
Ev bulma sürecinden vatandaşlık danışmanlığı sürecine kadar birçok konuda Notte Global’in profesyonel desteğini alarak ABD’de ev sahibi olma sürecinizi kolaylaştırabilirsiniz.
Kredi sicili düzgün ve kredi geri ödemelerini yapabilecek düzeyde gelir durumuna sahip herkes ABD’de olumlu kredi sonucu alabiliyor. ABD’de ikamet etme zorunluluğunun da aranmaması kredi kullanımını yabancı yatırımcılar için de avantajlı hale getirmektedir. İyi bir kredi geçmişinin olması ve uygun ipotek şartlarını karşılamak ev sahibi olmanın en temel koşuludur.
Satın almak istediğiniz ev için kredi ve ipotek şartlarını sağladığınızdan emin olmanız gerekiyor. Özellikle ABD gibi bir ülkede yatırım yapmadan önce kredi olanaklarının neler olduğunu araştırmanız ve size uygun olanı seçmeniz şarttır.
Amerika’da ev sahibi olmak isteyenler için çeşit teşvikler ve kolaylıklar olduğu kadar, ev sahibi olmayı zorlaştıran bazı faktörler de bulunuyor. Amerika satılık villa ilanları başta olmak üzere güncel tüm emlak ilanlarını yakından takip etmek en büyük zorluklardan biridir. Birçok eyaletin bulunması ve çok sayıda konut arzının olması ev bulma sürecinde zorluk yaşatmaktadır. ABD’de ev sahibi olmayı etkileyen ve zorlaştıran diğer önemli bir unsur ise elbette yüksek seyreden emlak fiyatları olacaktır.
Yüksek emlak fiyatları herkes için ev alma sürecini zorlaştıran en temel faktörler arasında yer alıyor. Yüksek emlak fiyatları ve rekabet dışında konut taleplerinin her geçen gün artması, konut arzının ise her geçen gün azalması fiyatları etkiliyor. Emlak piyasalarında yükselen fiyatlar ABD gibi ülkelerde ev almayı zorlaştıran konuların başında gelmektedir.
ABD’de her ne kadar finansmana ulaşmak kolay gibi görünse de kuruluşların ipotek ve kredi onayları vermeleri bir hayli zaman alabilir. Hakkınızda yapılacak detaylı araştırmalar sonrasında finansman onayı verilebilir. Finansman bulma zorlukları da süreci zahmetli hale getirecektir.
Finansal açıdan diğer bir zorluk ise ipotek sürecidir. İpotek vereceğiniz taşınmazın kredinin borcuna karşılık gelmesi gerekir. İpotek ve finansman süreçlerinin sorunsuz olarak gerçekleşmesi için profesyonel destek alınması gerekebilir.
ABD’de mülk sahibi olmak sadece yerli yatırımcılar için değil, yabancı yatırımcılar için birçok zorluğa sahiptir. ABD’de ev sahibi olmak isteyen Türk vatandaşları özellikle dolar kurunda yaşanan hareketlilikler nedeniyle ciddi kâr/zarar durumları ile karşılaşabilir. Diğer önemli bir ek zorluk ise iki ülke arasındaki uzak mesafelerden kaynaklanacak problemlerdir. Eyaletlere göre de yabancılara karşı baz kısıtlamalar sorun oluşturabilir.
Ekim 29, 2024
Ekim 22, 2024
Ekim 14, 2024
Ekim 7, 2024
Ekim 3, 2024
Ekim 2, 2024
Eylül 15, 2024
Ağustos 9, 2024
Ağustos 8, 2024
Haziran 21, 2024
Uzman ekibimizle iletişime geçin veya aşağıdaki formu doldurarak kişiselleştirilmiş çözümünüz için bizimle bağlantıya geçin. İhtiyaçlarınıza yönelik en kısa zamanda sizinle iletişime geçeceğiz