
AB Mahkemesi, Malta’nın Altın Pasaport Programını Yasadışı İlan Etti
Avrupa’nın En Yüksek Mahkemesi Malta’nın Altın Pasaport Programını Durdurdu
29 Nisan 2025’te, Avrupa Adalet Divanı (AAD) tarihi bir kararla Malta’nın Altın Pasaport programının Avrupa Birliği yasalarını ihlal ettiğini açıkladı.
Yıllardır süregelen yasal ve politik gerilimlerin ardından gelen bu karar, AB’nin vatandaşlık konusundaki egemenliğini koruma çabalarında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Mahkeme kararında, yalnızca finansal katkı karşılığında vatandaşlık verilmesinin AB vatandaşlığını ticarileştirdiği, bunun da üye ülkeler arasında karşılıklı güveni ve birliğin temel değerlerini zedelediği belirtildi.
Malta Altın Pasaport Programı Neydi?
2013 yılında başlatılan ve resmî adıyla “Bireysel Yatırımcı Programı (Individual Investor Programme – IIP)”, kamuoyunda Malta Altın Pasaport Programı olarak biliniyordu.
Program kapsamında, AB vatandaşı olmayan bireyler belirli bir yatırım karşılığında Malta vatandaşlığı ve dolayısıyla AB pasaportu alabiliyordu.
Yatırım şartları ise şöyleydi:
• Malta Ulusal Kalkınma Fonu’na en az 650.000 € bağış,
• 150.000 € tutarında onaylı finansal varlık yatırımı,
• Malta’da bir mülkün en az 5 yıl süreyle kiralanması ya da satın alınması.
Yıllar içinde Malta bu programdan 1,4 milyar Euro’nun üzerinde gelir elde etti. Ancak programın vatandaşlık anlayışını sulandırdığı ve riskli bireylere AB hakları kazandırdığı gerekçesiyle eleştiriler arttı.
Avrupa Komisyonu Neden Karşı Çıktı?
AB Komisyonu, Malta’nın vatandaşlık karşılığı yatırım programına uzun süredir karşı çıkıyordu.
Ana eleştiri, bu tür programların vatandaşlık gibi temel bir statüyü bir “ticari ürün” haline getirmesiydi.
Bu sistem sayesinde kişiler, AB’de yaşamadan, dil bilmeden veya entegrasyon süreci olmadan, yalnızca para karşılığı serbest dolaşım, çalışma hakkı ve hatta AB seçimlerinde oy kullanma gibi haklara sahip oluyordu.
Buna ek olarak, güvenlik endişeleri de gündemdeydi.
Yetersiz denetimler nedeniyle bazı tartışmalı figürlerin Malta pasaportu aldığı, bu kişilerin neredeyse Malta ile hiçbir bağı olmadığı tespit edilmişti.
Mahkeme Kararının Malta ve Yatırımcılar İçin Anlamı
AAD’nin kararı, Malta’ya programı derhal sonlandırma zorunluluğu getiriyor.
Ayrıca bu karar, Avrupa Komisyonu’nun vatandaşlık programlarını denetleme yetkisini daha da güçlendiriyor.
Bu, üye ülkelerin kendi vatandaşlık politikalarında artık “mutlak özgür” olmayacaklarının bir göstergesi.
Benzer programlar daha önce Kıbrıs ve Bulgaristan tarafından da iptal edilmişti. Malta’ya yönelik bu karar, AB genelinde vatandaşlık karşılığı yatırım programlarının tamamen sona erdirileceği bir dönemin işareti olabilir.
Malta Hükümeti ve Sektörün Tepkisi Ne Oldu?
Malta hükümeti, karardan “hayal kırıklığı” duyduklarını belirtti ancak mahkemenin hükmünü tanıyacaklarını açıkladı.
Hükümetin, programı tam vatandaşlık yerine yalnızca oturum izni veren bir yapıya çevirmeyi değerlendirdiği bildiriliyor.
Yatırım yoluyla göç danışmanlığı alanındaki uzmanlar ise bu kararın, Avrupa’da vatandaşlık karşılığı yatırım döneminin resmen sona erdiğini gösterdiğini düşünüyor.
Gelecekte, AB içinde sunulacak göçmenlik çözümlerinin çoğunlukla Golden Visa gibi oturum programları üzerinden şekillenmesi bekleniyor.
Yatırımla AB Vatandaşlığı Arayanlar İçin Ne Anlama Geliyor?
Bu karar, Avrupa vatandaşlığı elde etmek isteyen yüksek gelirli bireyler için doğrudan vatandaşlık kapısının kapandığı anlamına geliyor.
Bundan böyle, oturum izni (Golden Visa) programları daha ön planda olacak. Ancak bu programlarda da vatandaşlığa geçiş süresi daha uzun ve entegrasyon şartları daha sıkı.
Portekiz’in fon temelli oturum programı ya da Yunanistan’ın gayrimenkul yatırımıyla sunduğu Golden Visa gibi programlar, daha uyumlu, sürdürülebilir ve yasal zemini sağlam alternatifler olarak öne çıkıyor.
Avrupa Yatırımla Vatandaşlık Dönemini Kapattı mı?
Malta Altın Pasaport kararı, Avrupa Birliği’nin vatandaşlık anlayışını koruma yönünde attığı en net adımlardan biri oldu.
AB kurumları, vatandaşlığın yalnızca parayla değil; entegrasyon, kültürel bağ ve uzun süreli yaşamla kazanılması gerektiğini açıkça vurguladı.
Bundan sonraki süreçte, yatırımcılar için stratejik oturum programları yeni norm haline gelebilir.
AB’de vatandaşlık hedefleyen yatırımcılar için artık en mantıklı rota, Golden Visa programları üzerinden sabırlı bir entegrasyon süreciyle ilerlemek olacak gibi görünüyor.